top of page

Bilenler Kaybedecek, Öğrenenler Kazanacak

Yazarın fotoğrafı: Murat GençoğullarıMurat Gençoğulları

Albert Einstein “bir insanın zekası, verdiği cevaplardan değil, soracağı sorulardan anlaşılır”  demiş. Oysa genel bir perspektife göre tam tersi bir anlayış hakimdir. Kişi, biri ile ilgili bir kanaat edinmek istediği vakit;

“sorduğum sorulara güzel cevaplar verdi” şeklinde bir düşünceye kapılır.  Bu tip, en yaygın olanıdır.


Artık hızla gelişen ve değişen dünyada bilenlerin yerini öğrenenler almaya başladı. Dünyayı değiştirecek olanlar, bilenler değil öğrenenler olacak.


21. YY “yeni bir fikir geliştirmeden dönmeyen ve yürümeye devam edenlerin olacaktır”.

Büyük iş yapılıyor havası basanlar, politikalarında zamanın gelmesini beklerler.

Bunlar zamanlamacı kişilerdir, ateşte yürüyemezler. Risk almayı sevmedikleri için, yanlarında yürüyenlere zaman kaybettirirler.

Büyük adamlar ve liderlerin bildikleri ve titizlikle uyguladıkları bir takım stratejik sırları olmalıdır. Bu sırlar, geleceği görmek, birlikte çalışacak kişileri doğru seçmek ve yönlendirmek, sürekli yenilik yapmak, sonuçlara ve ilişkilerine değer vermek, değerleri bütünleştirmek ve fayda yaratmak.

Bir liderin gerçek hedefi, lideri durumunda bulunduğu kurumun, partinin, belki de ülkenin çıkarı için çalışmak ve sonuç almaktır. Biz buna, kısaca “fayda yaratmak” diyebiliriz.

Fayda yaratmak için, baştaki prensipleri mutlaka uygulamak gerekiyor. Bir lider, önce geleceği görmeli. Bir kurumun başında ise, işletilen servisin, hangi aşamada değer kazanacağını bilmeli. Tuğla üzerine tuğla koyarak, binasını inşa etmeli. Eğer bir parti lideri ise, belli süreler sonunda hangi hedeflere ulaşacağını kestirmeli. Bu ona gündemi kontrol edebilme imkânı da yaratır.

Lider, birlikte çalışılacağı kişileri başarılı olacaklar arasından seçmelidir. Eleman seçimi başlı başına bir kabiliyettir ve eğitim konusudur. Test veya sınavla seçim yapmanın yeterli olmadığı, her zaman görülmüştür. Seçilen kişiler, ortaya konulan amaca yönelik olarak, özveriyle çalışacak kişiler olmalıdır. Bunun için de sizinle olmaktan gurur duymalı, beklentileri olmalıdır. Çünkü zaman içinde, seçilen elemanların sadece bir bölümünün değiştirilebilmesi mümkün olacaktır. Bu prensip, bir kurum yönetiminde de, bir parti yönetiminde de aynıdır.

Bağlılık ve heyecan, ancak  sürekli yenilik yaparak, yeni hedefler belirleyip, gündemi kontrol ederek  sürdürülebilir. Yani, lider, yalnız düşmemek için değil, hedefe ulaşabilmek için de pedal çevirmeye devam etmelidir. “Sürekli yenilik yapma" prensibi, bir ailenin bütünlüğünü korumaktan bir şirketteki başarıya; bir partideki başarıdan bir ülkedeki başarıya kadar, her konuda geçerlidir.

Ne olmak istediğini bilene değil, ne yapacağını bilene değer ver!

Birlikte çalıştığın kişilere mutlaka değer vermeli, bildiğin her şeyi sonuna kadar onlara anlatmalısın. Aksi takdirde, kullanıldıklarını düşünüp, seni bırakacaklardır. Birçok başarılı liderin  hatası, dostlarından bilgi saklamak olmuştur. Bütün bu karmaşık çalışma ortamı içinde, bir de onları kırmamayı, onlara hep iyi davranmayı başarırsan, birlikte, her başarının sahibi olursunuz. Ayrılık vakti geldiğinde ise, yerinizi dolduracak birçok kişi vardır. Hiçbir şey sonsuz değildir ama birbirinizin yerini doldurarak, başarınızı uzun süreli kılabilir, değerli bir halka yaratabilirsiniz.


“Sır”ı bilirseniz, hem ilişkiler hem de sonuçlar hedefine ulaşacaktır. Sadece başarılı olmak değil, başarıyı devamlı kılmak da bu stratejilere bağlıdır.



Şimdi, etrafınızdaki siyasi liderlerden patronlarınıza kadar herkesi değerlendirin. “Sır”a kimler vakıf göreceksiniz.

Murat GENÇOĞULLARI

 
 
 

コメント


bottom of page