16 Nisan 2017 Referandumu; herkesin “ense tıraşını” görüldüğü bir seçim olmuştur. Tüm Parti teşkilatlarını ve kademelerinin kendilerini gözden geçirmeleri kaçınılmaz bir hale gelmiştir hiç şüphesiz…
Seçim sonuçlarına dair bir okuma yapmak gerekirse; Evet oyu kullananlar, Tayyip Erdoğan liderliğine inanmış, ancak Hayır oyu kullananların ise, gerekçeleri birbirinden farklı olduğu şeklinde bir durum ortaya çıkmıştır. Hayır, oyu kullananların kendi dinamikleri birbirlerinden çok farklı olduğu dikkatle okunmalıdır. Sonuç olarak kayıp ve kazançlar hesap edildiğinde Erdoğan kendi oyunu almıştır.
16 nisan Referandumunun sonucunu doğru okuyan kazanır.
Çünkü siyasetin paradigması değişmiştir ve referandum “evet” sonucunun %51.4 çıkması Ak parti açısından önemli kodlar ve mesajlar içerdiğine dair kuşku yoktur. Bununla beraber, referandum sonucu; Partilerin oylandığı bir seçim olmamış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oylandığı bir seçim sonucu olarak kayda geçmiş bulunmaktadır.
Ancak referandum %60 ve üstü bir oranla kazanılmış olsaydı, bu parti teşkilatlarının güçlü olduğunu ve Parti kurullarının Cumhurbaşkanı’na bir baskı ve yaptırımı olabileceği söz konusu olabilirdi ancak durum tam tersi çıkmıştır, kaldı ki; Sayın Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarına istinaden, bu anlamda bir açıklama yapmıştır. Siyasetin yeni paradigmasında Parti teşkilatlarının doğrudan veya dolaylı olarak yürütmeye bir baskı uygulayacağı söz konusu olmayacaktır.
Bu referandumun bir diğer parametresi de, özgül ağırlığı olan Ak Partinin öne çıkmış isimlerinin, kendi İllerinde ters orantılı bir sonuç almış olmalarının, bu kişilerin siyaseten bir aktör olmadıklarını ve siyaset sahnesinde olmayacaklarını göstermiştir. Mevcut konjonktürde siyasi bir oluşum için uygun siyasi zemin bulunamayacaktır. Siyasetçi, Siyasi bir yapı ve kurum dışında varlığını sürdüremez!
Siyasetçilerin bundan böyle parti içinde, “kim” olukları değil, dışarıda “kim” oldukları önemli hale gelecektir. Ancak bu sistemin işler hale gelmesi ve en az bir seçim yaşanmasını gerektirecektir. Bu bağlamda yerel yönetimlerin siyasette daha aktif bir rol üstleneceği kaçınılmaz olacaktır.

Bu referandum sonucu ile kazanan herhangi bir siyasi parti olmamıştır. Kazanan Cumhurbaşkanı’nın şahsı olmuştur. Sonucu değerlendiren veya değerlendirecek olanların; kendilerine yeni bir vizyon yaratmak ve organize olmak için, çok fazla vakitleri yoktur. Türkiye'de bundan böyle siyasetin %51 ve üstü şeklinde bir karşılığı olacağı çok net bir şekilde görülmüştür. Murat GENÇOĞULLARI
Comments