top of page
  • Yazarın fotoğrafıMurat Gençoğulları

Covid-19 ve İçsel Denge

Güncelleme tarihi: 26 May 2020

Hayatımızdaki bazı şeyler iyi gidiyor gibi görünse de, hepimizin yaşamında endişe, üzüntü, yalnızlık gibi duygu durumları olabilmektedir. Bu duyguların bireysel olduğunu ve özel sebepleri olduğunu düşünsek de, asıl sorunun yaşadığımız çevre ve sosyal ilişkilerimizden kaynaklandığını unutmayalım. Çünkü birçok sorunun temelinde ilişkileri yönetememek vardır. Toplumun bizler üzerindeki etkisinin de hayatımızı nasıl şekillendirdiğini fark etmek çok önemli. Kişisel hikâyelerimize ek olarak, depresyon, endişe ve yetersizlik gibi duygularımıza katkıda bulunabilecek sosyal sebep ve koşullar üzerine de derinlemesine düşünmemiz lazım.


Hayatın daima şekil değiştirdiğini görüyoruz. İçinde bulunduğumuz durumların bakış açımızı değiştirmesi veya bize zorluklar yaşatması oldukça kolay. Kalabalıklaşan ve hızla büyüyen bir dünyada yaşıyoruz. Şehrin kalabalığı içinde insanın gittikçe yalnızlaştığı gibi bir süreci gözlemleyebiliriz.


5-10 yıl öncesine göre çok farklı bir dünyada yaşıyor gibiyiz. Daha önce bilginin bu kadar sonsuz ve erişilebilir olduğu bir zaman olmamıştı. Bilgiye erişmek zordu. Telefonlarımızdan bilgisayarlara ve sanal asistanlara kadar, kendimizi dijital dünyaya kapatmamız oldukça zor olabilir. Dünyanın her yerindeki olayları, felaketleri, salgınları ve ekonomik krizleri biliyoruz. Yüzlerce yıllık bilimsel kanıtlara meydan okumak isteyen, araştırma tabanlı bilgiye sahip olmayan insanlardan gelen komplo teorileri ve yorumlara bir hayli kafa yorup, bunlara inanıyoruz. Bütün bu servis edilen içerikler bir algoritmadır. Kendimizi bilgilendirmek için kullandığımız bu araçlar, özellikle ekrana yapışmamızı ve bize daha önceden empoze edilen fikirleri güçlendiren içeriklerle beslenmemizi sağlayacak şekilde dizayn edilmiştir. Medya araçlarında gördüğümüz hemen hemen her şey kötü davranışı, yemek yemeği, cinselliği ve öfkeyi tetiklemek için tasarlanıyor.


Sosyal medyanın insanların düşünme şeklini nasıl etkilediğine dair araştırmalar ve kanıtlar büyüyor, ancak sürekli olarak maruz kaldığımız yanlış bilgilerin insanlar üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu zaten açıkça ortada. Araştırmalar, sosyal medyanın insanların düşünce tarzını olumsuz yönde etkilemeye başladığını gösteriyor ve daha fazla yanlış bilgiye maruz kalmamız yoluyla bunu yapmaya devam ediyor. Eğitim seviyemiz ne olursa olsun, sonunda hepimiz yanlış haberlerin etkisine maruz kalıyoruz.

Bugünün dünyasında, çoğumuz yaşadığımız boşluğu doldurmak adına sosyal medyaya yöneliriz. Dışarı çıkmak ve arkadaşlarımızla yüz yüze konuşmak, gülmek ve birlikte eğlenceli vakit geçirmek yerine basitçe elimizdeki ekranlara bakmak, #coronavirus salgını sebebiyle çok daha doğal karşılanıyor hatta tavsiye ediliyor. İnsanların kendilerini giderek daha endişeli ve depresif hissetmeleri sürpriz olan bir durum değildir. Tarihin yeniden yazıldığını, bilimin sorgulandığını ve insanların yanlış haberlere inandığını gördüğümüzde nasıl sakin ve rahat olabiliriz ki…

Medya'ya servis edilen haberler, geleneksel medya ve sosyal medya tarafından yeniden kurgulanıp haberleştirilir.

Olaylar çarpıcı, etkileyici ve ilgi çekici hale getirilir. Bunun sonucunda kendimizi baskı altında hissedebilir, umutsuzluk ve güçsüzlük duyguları tetiklendiğinden kaygı ve endişe oluşur. Corona virüs salgınının oluşturduğu kaygı sebebi, insanların ölmesinden ziyade, bir belirsizlik durumunun ortaya çıkmış olmasıdır.



Yalnız olmak ve tek başına olmak aynı şey değildir. Psikolojik yalnızlık hissi, bizi sosyal ortamlardan soyutlamaya devam eder. Yalnızlık psikolojisi ile sosyalleştiğimiz anda, kendimizi savunmacı ya da yargılanmış hissederiz ve buna bir tepki olarak kendimizi daha da soyutlarız. Bu da kırması zor bir kısır döngü haline gelir.


Hepimizin ara sıra yalnızlığa ve yalnız vakit geçirmeye ihtiyacı var. Kendimizle vakit geçirmek, düşüncelerimizi toparlamak, dinlenmek, enerji toplamak bunun için fırsat olabilir. Bunu gözlemlemek ve farkına varmak çok önemlidir.


Murat GENÇOĞULLARI

179 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page