Dünya, merkezinde Türkiye'nin olduğu büyük bir istihbarat savaşı yaşıyor.
Bu çok cepheli, karmaşık savaşın galipleri, 21. yüzyılın da önderleri olacak.
Wall Street Journal Gazetesi'nin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili makalesi küresel bir derin operasyonun parçası. Hakan Fidan üzerinden gerekli yerlere mesaj gönderilmektedir. Dünya siyasetinde kurumlar veya kişiler üzerinden zaman zaman pazarlık yapıldığı hatta hedef şaşırtmak için bu tür psikolojik operasyonların yapıldığı görülmektedir.
Milli İstihbarat Teşkilatı ve Müsteşarı, Türkiye'nin milli menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda kendilerine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmektedirler. Bazen bu faaliyetlerden rahatsız olan çevreler de olabilir.
Son günlerde sistemli yazılan çizilenler bazı senaryolar var. Bunlar hiç kimseyi etkilememesi gerekir. Dünya sahnesinde çok sık olarak rastlanan, başkalarının başarısız olması üzerine bir başarı elde etme kurgusu vardır. Ülkemizin Devlet yapısı çok güçlüdür ve tecrübelidir. Ortadoğu’da bir sıcak savaşın yanında bu tür soğuk ve istihbarat savaşları da vardır, her zaman da olacaktır. Türkiye'nin kendi politikaları ve çıkarları vardır, bunun için gereken ne ise yapılır.
Türkiye’nin Ortadoğu’da siyasal inisiyatifinin arttığını, eksiğiyle fazlasıyla bölgesel istihbarat potansiyelinin yükseldiğini ve gücünün fazlalaştığını gösteriyor. Dolayısıyla, WSJ’de yahut başka bir yabancı basın organında Türk istihbaratının patronunu yerden yere vuran bir makale yayınlansa bile bunda endişe edecek bir şey yok. Kaldı ki WSJ’nin makalesi öyle bir makale değil. Washington’un, Fidan’ın istihbarat politikalarından kaygı duyduğu belirtilse de metnin bütününe Müsteşar’ın hakkını teslim eden bir üslup var.
The Washington Post’ta yayınlanan makaleyle ilgili öncelikle birkaç genel deÄŸerlendirme yapmakta yarar var. 2009 yılında BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın ‘One minute’ çıkışı ile hafızalara kazınan #Davos panelinde moderatörlük yapan baba tarafından Elazığ Harput asıllı Ignatius’un, makaleyi #ABD çıkarlarını gözetmekten çok Ä°srail çıkarlarını gözetir tarzda kaleme aldığı görülüyor. Bunun en önemli sebebini hemen söyleyelim: Bir istihbarat uzmanı olan ve bu alanda ısmarlama eserler de veren Ignatius, Ä°srail istihbarat kaynaklarından iyi bilgi alan bir gazeteci-yazar. Dolayısıyla sadece haber ve makaleleri için deÄŸil, romanları için de kendisine iyi malzeme veren Mossad kaynaklarının hoÅŸuna gidecek ÅŸeyler yazmasında ‘gazetecilikte sipariş’ açısından ÅŸaşılacak bir ÅŸey yok. Ä°srail istihbaratı, Ignatius’un iyi haber alma zaafını biliyor ve baÅŸka pek çok Amerikalı yazara sürekli bilgi veya kara propaganda servis ettiÄŸi gibi Ignatius’a da ediyor. Sorun, Ignatius’un bunları ısmarlama makale olarak yayınlamasıdır. Türkiye’nin içinde bulunduÄŸu kalkınma ve büyüme süreci içinde kamuoyunun bu tür ısmarlama haber ve konularla meÅŸgul edilmemesi gerektiÄŸi kanaatindeyim.Â
Murat GENÇOĞULLARI