top of page

İdeoloji Çöplüğü

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Gençoğulları
    Murat Gençoğulları
  • 1 Mar 2020
  • 2 dakikada okunur

İnsanlar düşünce ve duygu olarak bir kaynaktan beslenir. Bu kaynak içinde yığınla atık malzeme bulunur ve bir nevi çöplüğü andırır. Dolayısıyla bizler ideolojik olarak bir çöplükten besleniriz. Bu çöplüğün adı ise ; “İdeoloji”.



İnsanı ve toplumları kitleler halinde kontrol etmenin temel yolu bir ideolojiye sahip olmalarını sağlamaktır. Birçok ideolojik konu olmasına rağmen en belirgin olanları; Siyasi, Dini, Tüketim, Zevk ve Evlenme ideolojileridir.


İdeoloji, siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, toplumsal sınıfların davranışlarına  yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, ahlaki, estetik düşünceler bütünüdür.



Diğer yandan göremediğimiz ve ifade edemediğimiz ideolojinin bizim arzularımız ile birlikte nasıl hareket ettiğini ve bizi nasıl kontrolü altına aldığıdır.  Dinlediğimiz şarkılardan, izlediğimiz dizi ve filmlere, okuduğumuz hikayelerden, kitap ve gazetelere kadar, her alanda bize empoze edilmek istenen birçok ideoloji ile karşı karşıya kalırız. İdeoloji bizlere basit bir şekilde empoze edilmez.

Bir ideolojinin kullandığı malzeme gücü, gerçekte bizim ne yediğimizi engeller. Bizi köleleştiren sadece yaşadığımız gerçeklik değildir. 


Bize dayatılan ideolojide yaşadığımız açmazın en üzücü yanı, “hayallerimize sığındığımız anda bile, aynı ideolojinin içinde olmamızdır.

Bir ideolojinin altında yatan gerçek mesajı görmek için, ideolojinin gerçek yüzünü gösteren işleve sahip olan aklı kullanmak yerine, arzularımız seslendiği duygularımız ile ideolojinin kullandığı birer varlık oluruz.


Bu yüzden bizler, ideolojinin kurguladığı bizden istenenin yapıldığı bir toplumda yaşıyoruz. Pek çok düşüncemizi ve değerlerimizi yitirdik desek, çokta yanlış olmaz. Bizi yönlendirenler tarafından, bizden isteneni farkında olmadan yapmak gibi bir durumdayız. Mesela Demokrasi ideolojisi içinde diktatörlük görürüz,  bu var olan özgürlüğümüzü ayakta tutan görünmez veya göremediğimiz bir talimattır.


Gerçek bakış açısına göre ideoloji kafa bulandıran ve kafa karıştıran bir şeydir. Sağduyuya göre düşünme yoktur, normlar ve ideolojiler vardır. Birçok kez ideolojinin gerçek yüzünü aslında tam tersi bir durumda görebiliriz. İdeoloji sosyal dünya içerisinde devamlı geliştirilen bir ilişkidir. Bu ilişki ile dünyayı keşfettiğimizi ve anladığımızı zannederiz. Bizler ideolojiden korktuğumuz kadar, ideolojinin dışına çıkmaktan da çekiniriz. Çünkü hayallerimizin yıkılmasını ve gerçekleri görmeyi istemeyiz. Bu bizim arzularımıza terstir. Çünkü özgürlük acı verir, bu yüzden özgürlük çok istenmez.


Siyasi partilerde çok çeşitli ideolojiler vardır. Seçmen ve parti yandaşı olanlar bu ideolojileri benimser ve bu ideoloji çöplüğünden beslenir. Bu ideoloji ile yapılmak istenen özgür iradeyi tahakküm altına almaktır.


Zevk, alınan haz’ın bozulmuş şeklidir. İnsan acı çekerken dahi zevk duyabilir. İşte bu uç unsur, görev ile zevk arasındaki basit ilişkiyi emelden ayrıştırır. Bu aynı zamanda ideolojinin kendini bulduğu yerdir. Bu da Dini ideolojinin kendini bulduğu yer olarak ortaya çıkar. Kutsal kamuflaja sahip olanlar her istediğini yaparak keyfini çıkarmıştır. Bu yüzden dini ideolojiye atanmış olan kutsiyet, haz alınamadığı için değil, zevk alınamadığı içindir. 

Murat GENÇOĞULLARI

 
 
 

Comments


bottom of page