Sosyal Medya Sizi kullanmasın, Siz Onu Kullanın

Son Günlerde adından sıkça söz edilen Sosyal Medya konusunu,daha iyi anlamaya ve çözümlemeye, kitle etkileşimi açısından neler yaşandığına, doğrusu  açıklayıcı cevapların arandığı kanaatindeyim.

Sosyal Medya ,Yeni nesil teknolojilerinin daha sık kullanıldığı ve  eş zamanlı paylaşımların, iletişim hızıyla çok yönlü bir dijital platformdur.

Tabi burada aklımıza ilk gelenler arasında,sosyal medyanın kalbini oluşturan; Facebook, Tweetter, Youtube, Google, Linkedin v.b gibi domine etkisi yapan siteler  ve daha birçokları. Aslında Medya denildiğinde anladığımız kavram bir  transmedia, yani bir dönüşüm içerisine girmiş durumudur.

Bilgisayar ve telekomünikasyon ağları, dünyayı çevreleyen yeni ve yapay bir iletişim atmosferi oluşturmuştur.

Son zamanlarda sosyal medya olarak tanımlanan, internet tabanlı uygulamalarla yeni bir trend ortaya çıktı. Bu internet uygulamaları, kullanıcılar ve kullanıcıların memnuniyetiyle haberdar ettikleri kişiler aracılığıyla, başvuranlar arasında gittikçe daha çok artan bir etkileşim sağlamaktadır.

Sosyal Medya’da bilgi paylaşımı hiçbir maliyet gerektirmeden gerçekleşir ve anında çok geniş kitlelere ulaşır.Yani Bu ne demek oluyor? Şöyle, net bir cümle ile özetlemek gerekirse;

''Dünya da ücretsiz olan her türlü sosyal iletişim aracı başka ülkelere ve amaçlara hizmet eder. Aynı zamanda da kontroldedir. ''

Ülkemiz Şu an sosyal medyada en popüler olan  #Facebook  ağı 50 milyondan fazla kullanıcıya ulaşmış, Avrupa 1.Si ve Dünya 6.'sı olarak yerini almıştır.

Sosyal medyada çok fazla sahte hesap ve kullanıcı olduğu kadar, manipule edilmeye müsait, internet suçlarının çok rahat işlenebildiği, dolandırıcılık,sahtecilik gibi, siber suç oranında çok yüksek bir artış olduğu söz konusudur. internette Dakikada ortalama 2 adet suç işlendiğini göz önünde bulundurduğumuzda, bu platformun suistimale ne kadar açık bir yapısının olduğunu anlamış oluruz. 

Dünya üzerinde her 3 kişiden 2'si sosyal ağları ziyaret etmektedir.

Sosyal medyadan sonra insan hayatında birçok şey değişmeye başladı. Sosyal medyada var olan içerik, kullanıcı tarafından oluşturulduğundan yaratıcılık önem kazanmaya başladı ve katılım çağı doğdu. Medya'nın içeriğini üreten ve medyayı izleyen arasındaki katı ayrım ortadan kalktı. Bu oluşuma bağlı olarak değişim hızı arttı.  İnsanlar için inovatif olmak ve yeniliklerde başı çekmek önem kazandı.

"Gerçeklerin değil fikirlerin  önemi arttı, objektif olmak değil içten olmak önemli hale geldi."

Kimi zaman sanal dünyayla, gerçek dünya arasındaki sınırın belirsizleştiği de gözlenmektedir. Öyle ki bu dünyada arkadaş bulma, bu dünyadaki insanlarla sosyal ve siyasi düşünce alışverişinde bulunma; hatta bu dünyadan birileriyle tanışıp evlenme gibi ciddi kararlar alınabildiği görülmektedir. Özellikle gençler arasında kullanım değeri bakımından hızlı bir yükseliş gösteren sosyal medya, diğer yandan da günümüzün geleneksel medyasına rakip olmakta; hatta kimi zaman tehdit eder duruma gelmektedir. 

Yapılan araştırmalar insanların, bu sanal gerçeklik içinde gün geçtikçe daha fazla vakit harcadıklarını, bu sanal gerçeklik içinde gerçek yaşam ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını ve yine bu sanal gerçeklik içinde yeni bir dünya kurarak yaşadıklarını göstermektedir. Kimi zaman sanal dünyayla, gerçek Dünya arasındaki sınırın belirsizleştiği de gözlenmektedir. 

İnsanların cep telefonu ve bilgisayarı ile yalnızlaştığı ayrı dünyalar peşinde olmaktan da keyif alındığı görülmektedir. Akıllı telefonlar, televizyonlar, tabletler ve benzer bir o kadar, günlük hayatımızın neredeyse olmazsa olmazı haline gelen teknolojik ürünlerin bizleri daha çok çevrim içi kılması sebebiyle sosyal ağlardaki hareketliliğimiz de buna paralel olarak ivme kazanmaktadır. Bu sahanın kullanımının artış hızı %1750 olduğu düşünüldüğünde,burada oluşan suçlarla mücadelenin ise çok yavaş olduğu dikkat çekmiştir.

Sosyal ağlarda yer alan önemli bir tartışmadan haberdar olunması hem bireye hem de marka tarafına fayda sağlayabilmektedir. Tüketicilerin sürekli olarak durum güncellemeleri, arkadaş eklemeleri, sayfa beğenmeleri yaptığı bir ortamda, ucunun markalara dokunmayacağı bir etkileşimden bahsedemeyeceğimizi de öngörebilmeliyiz.

Sosyal medyanın dünyanın mevcut düzenini değiştirecek bir güce ulaşması ve çok fazla insana ulaşılabilmesi beraberinde dinamik süreçleri de doğurmuştur.Markaların kendilerini daha çok insana pazarlama,şirketlerin bu pazardan nasıl daha çok zengin olurum gibi arayışların içine yitmiştir.Diğer bir değişle Sosyal medya aynı zamanda, tüketim pazarının yayılması ile, amansız bir yarış içinde olan şirketlerin, iştahını kabarttığını ve bu alanı kullanarak büyüme kaydettiklerini görüyoruz.

Özetle altını çizdiğim bazı hususları dikkate aldığımızda;

Sosyal medyayı biz kullanalım, Sosyal medya bizi kullanmasın. 

Murat GENÇOĞULLARI