top of page

Pirince giderken

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Gençoğulları
    Murat Gençoğulları
  • 15 Şub 2015
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2020

YSK, Genel seçimlerde Milletvekili adayı olmak isteyen kamu görevlilerinin, görevlerinden ayrılmaları için, son tarihi “10 Şubat” olarak belirlemişti.

"Siyasette koltuğu dolduramayanlar, sandıkları dolduramaz". Haziranda yapılacak olan genel seçimlerde, AK Parti’de Lidere sadakat ilkesi, bir seçim stratejisi olacaktır.  AK Parti’nin seçim stratejisindeki kritik noktalarından diğeri ise, bürokrasiden meclise getireceği isimlerdir. Bürokraside izin almadan istifa edip, milletvekilliği için başvuruda bulunanlar eğer listelere giremezlerse geri dönmeleri zor olacak, demedi demeyin. 

Ancak, çözüm yerinin TBMM olduğu görülmese, bürokrasiden bu kadar istifa gelmez. Bürokraside Milletvekilliği için aday adayı başvuruları, "seçilmişler ile atanmışlar" arasındaki farkın "seçilmişler" lehine olduğunu gösterir. Bunu demokrasinin bir işareti olarak görmek gerekir. 

Bu ne anlama geliyor?

Bürokraside, milletvekilliği için çok büyük bir talep olduğu zaten biliniyor. Ancak, boşaltılan makamlarda bir zafiyet oluşmaması daha öncelikli konular arasındadır. Hiçbir Başbakan,  devleti yönetecek olan bürokratik kadroların boşalmasına sıcak bakmaz. Çünkü devlet mekanizmasının işlevselliğinde, irade boşluğu kabul edilmez. Kurumlarda zaaf oluşmayacağı kanaatinin oluştuğu ve gereken izinleri alarak adaylık başvurusunda bulunanları kastetmiyorum.

Ayrıca bazı bürokratların siyasette hizmetine ihtiyaç duyulabilir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yakın çalışma arkadaşları arasında siyasi yürüyüşünde yanlarında görmek istedikleri nitelikli isimler olabilir. Kendi alanında deneyimleri olan bürokratların, siyaseten birikimleri değerlendirme imkanlarının önüne geçilmemeli. Fakat bunlar öyle yüzlerce isimden asla oluşmaz. "Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdan oluşur".

İzin almadan görevlerinden istifa edenler listeye giremezse tekrar eski görevlerine dönmeleri çok zor olacak. Örneğin bir müsteşar ya da genel müdür istifa edip, listeye de giremezse eski görevine atanmayabilir. Devletteki kadroların boşaltılmasının önüne geçilmesi için, bunun yapılması şart. Aday adayı olduktan sonra daha üst görevler talep edilmesinin kapısı, artık kapatılmıştır. Her seferinde aynı sistemin bir mecburiyet oluşturmaması gerekir. Fakat, üzülerek ifade edeyim ki, siyasetin böyle bir mekanizması var. Aday adayı olup, listeye giremeyen bürokratların daha üst görevlere gelmek için, bunu bir fırsat olarak kullanma arzusu. Bu kapının nazikçe  kapatılması bir zorunluluktur.

Ama bu kural sadece bürokrasi için geçerli değil. Özel durumu hariç olan belediye başkanı, il genel meclisi üyesi, belediye meclisi üyeleri için de aynı kural geçerli olacak. İzin almadan istifa edip, aday adayı olanların kendi başının çaresine bakması gerekir. Faydalı olacak ise, aday olur listeye girer, yoksa onlara bu görevlerinden dolayı pozitif ayrımcılık yapılmaz.

MKYK üyeleri, İl Başkanları, Milletvekilleri, Merkez Disiplin Kurulu ve DHK üyeleri dışındaki isimler dışında adaylık başvurusunda bulunanların tamamı temayül yoklamasına girecek.



28 Şubat-1 Mart tarihleri arasında bütün illerde temayül yoklaması yapılacak.

6-15 Mart tarihleri arasında aday adayları Ankara’ya çağrılarak mülakata alınacak.

16-22 Mart arasında ise Genel Başkan yardımcılarından oluşan bir heyet tüm bu aşamalardan elde edilen sonuçlar ışığında isimler üzerinde elemeler yapacak.

23 Mart-6 Nisan arasında ise Başbakan Davutoğlu başkanlığındaki 8 kişilik heyet YSK’ya verilecek olan liste üzerinde çalışacak. 7 Nisan günü saat 17’de listeler YSK’ya bildirilecek.

Murat GENÇOĞULLARI

 
 
 

Comentários


bottom of page